İktidarın bu soruşturmayla yeni bir sindirme operasyonu başlatıp başlatmayacağı bilinmezken konuyu siyaset bilimcilere ve siyasal iletişim uzmanlarına sorduk.
‘HEGEMONYA KURMA’
Siyaset bilimci Doç. Dr. Onur Alp Yılmaz, sürecin iktidarın hegemonya kurma çabasının bir yansıması olduğunu belirtti. İktidarın Gezi Parkı’nı büyük bir travma olarak tanımladığını ifade eden Yılmaz, toplumun siyaset sahnesinde özne olmaya başlamasının iktidarın popülist anlatısını sarstığını söyledi. Bu sebeple muhalefetin yalnızca siyasi olarak değil, ekonomik ve kültürel açılardan da baskı altına alınmak istediğini ifade etti.
Onur Alp Yılmaz, toplumun her kesiminin aynı baskıyı görebileceğine değinerek “Eğer gerçekten 12 yıl öncesine dönülecekse, iktidara yakın medya organlarının o dönem Fethullahçı yapılanma hakkında neler yazdığına da bakılmalı. Ancak görüyoruz ki burada amaç hukukun üstünlüğü değil, muhalif olanları cezalandırmak” dedi.
‘YENİ BİR BASKI ARACI’
Siyasal iletişim uzmanı Suat Özçelebi, Türkiye’nin artık rekabetçi otoriter rejimden, seçimlerin bile demokratik niteliğinin tartışıldığı bir sisteme evrildiğini söyledi. Özçelebi, bu süreçte gözaltı ve tutuklamaların devam edebileceği uyarısında bulundu. Özçelebi, “Gezi” soruşturmasının arkasındaki amacı şöyle yorumladı: “Bir tür gündem mühendisliği. Türkiye’nin gerçek gündemini, ekonomiyi ve derin yoksulluğu unutturmak için yapay krizler yaratılıyor. İktidar, Gezi’deki protestoları terorize etmek ve demokratik tepkisini gösterenleri yargı sopasıyla sindirmek istiyor. Osman Kavala, Çiğdem Mater, Tayfun Kahraman, Can Atalay’ın halen cezaevinde olduğu unutulmamalı. Şimdi yeni isimler eklenerek Gezi’ye destek veren herkes yeniden hedef alınıyor.”
More Stories
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Şara ortak basın toplantısında konuştu
Manisa taksiciyi bıçakla gasp etmişti! Arkadaşını suçladı: Kahveme uyuşturucu madde atmış
Yapılan ahlaksızlık böyle kameraya yansıdı, ABB şikayette bulundu