Asteroit Çarpma Olasılığı: Bilim İnsanlarının Hesaplama Yöntemleri
Bilim insanları, tehlikeli kabul edilen bir asteroidin Dünya’ya çarpıp çarpmayacağını “çarpma olasılığı” ile tanımlıyor. Peki ama bu olasılığı nasıl hesaplıyorlar?
Örneğin, olasılık %1 ise 100 olası yörüngeden birinde Dünya’ya çarpma ihtimali olduğu anlamına geliyor. Bu hesaplamalar ilk yapıldığında genellikle büyük belirsizlik içeriyor, ancak zamanla veri arttıkça daha net sonuçlar elde ediliyor.
Bilim insanları, yörüngesi Dünya’ya yaklaşabilecek bir asteroit tespit ettiklerinde, onu sık sık izler ve gezegenimize çarpma olasılığını hesaplarlar. Daha fazla gözlem verisi aldıkça, neler olabileceğine dair daha iyi bir fikir edinirler.
Daha erken bir aşamada daha fazla veri noktasına sahip olmak, bilim insanlarının tahminlerini daha iyi hale getirmiyor. Yörüngesini daha iyi anlamak için asteroidin uzayda hareketini takip etmeye devam etmeleri gerekiyor.
İlk hesaplamalar panik yaratabiliyor
Aslında ilk aşamada, astrometry adı verilen teknikle asteroitlerin yörüngeleri belirlenebiliyor. Ancak başlangıçta çok sayıda gözlem yapılmadığı için yörüngede “hata elipsi” olarak adlandırılan bir alan oluşuyor. Bu elips, asteroidin potansiyel olarak izleyebileceği birden fazla yörünge ihtimalini temsil ediyor. Çarpma olasılığı, bu elips içerisindeki yörüngelerden kaç tanesinin Dünya ile kesiştiğine bağlı olarak hesaplanıyor.
Daha fazla gözlem yapıldıkça hata elipsi küçülüyor. Elips küçüldükçe, Dünya elips içinden çıkıyorsa olasılık hızla düşüyor; tam tersi durumda, elips Dünya’yı daha çok kapsıyorsa olasılık artabiliyor. Bu süreç, örneğin 2024 YR4 asteroidi için %3,1’e kadar çıkan olasılığın, ardından neredeyse sıfıra düşmesinin de açıklaması.