Bahçeli’den Reisi’nin ölümüyle ilgili açıklama: Kaza mı sabotaj mı?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.  İşte Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları: Gazze’de masumların kanı hala dökülmektedir. Barbarlık güncelleşmiş, yeni sürümü ile Gazze Şeridi’ni kırıp geçirmiştir. Çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere sayıları 35 bini aşan sivil ve masum Filistinli kardeşlerimiz soykırım suçunun kurbanı olmuştur. 

NETANYAHU’NUN GÜVENDİĞİ DAĞLARA KAR YAĞDI

UCM Başsavcısının, İsrail Başbakanı ve Savunma Bakanı’nı insanlık suçları nedeniyle yakalama kararı müracaatında bulunması caniler için çemberin daraldığını göstermesinin yanı sıra çok önemli bir gelişmedir. Soykırımcıların kaçışı ya da kurtuluşu yoktur. Netanyahu’nun güvendiği dağlara kar yağmaktadır. 

GAZZE DÜŞERSE MİLLİ GÜVENLİK TEHDİTLERİ ARTACAKTIR

Gazze meselesi Türkiye’nin de meselesidir. Gazze düşerse, milli güvenlik tehditler katlanacaktır. Siyonizmin kuklası bölücü terör örgütüdür. Sömürgecilerin kara kutusu bölücü mihraklardır. Anadolu coğrafyası vadedilmiş toprak değil, Türk Milleti’nin varlık hükmüdür. Bedeli şehit kanları ile ödenmiştir. Bu kapsamda çıkaracağımız sonuç şudur. Şayet en küçük ihmal gösterilirse bunun sonuçlarının ağır olacağını tarihsel tecrübeler belgelemektedir.

FİLİSTİN DEVLETİNİN KURULMASI TÜRKİYE’Yİ RAHATLATACAKTIR

Misakı Milli mülkü millettir millet ise Türk’tür. Misakı Milli’nin mühürlenmiş sayfaları açıktır. Milli kültürümüzün yaşatıldığı her yer bizim için vatandır. Gazze’ye baktığımızda 400 yıllık anılarımızı görüyoruz; oyunlarla elimizden çekip alınan masum bir şehrin hüznüne şahit oluyoruz. Bebeklerin ölümüne sessiz kalan bir dünya tükenmiş ve sönmüş bir dünyadır. Eğer öngörü ile hareket edemezsek, yarının temellerini bugünden atamazsak Gazze’dekinin aynısına vatanımızda maruz kalmamız muhtemeldir. Bir Filistin devletinin kurulması Orta Doğu’yu ve Türkiye’yi rahatlatacaktır.

BATI’NIN KRİLİ POLİTİK YÜZÜ

Putin yeniden seçilmesinden sonra ilk resmi ziyaretini Çin’e yaptı. Yeni dönemde kapsamlı ortaklığın derinleştirilmesi bildirisi imzalandı. ABD’nin Pasifik’i askerleştirme çabaları hızlanırken, Japonya ile ortak komuta kurma adımı, ortak hava ve füze savunma ağı arayışı bölgeye orta menzilli füze konuşlandırma amaçları küresel gerilimi canlı tutmaktadır. Fransa Ulusal Meclisi’nin 14 Mayıs’ta Yeni Kaledonya’da 10 yıl yaşamış Fransızların oy kullanmasını kararlaştırması ile bu ada ülkesi kaosun içine sürüklendi. Kıbrıs konusunda Türkiye’ye dayatmada bulunan AB ülkelerinin ‘ne arıyorsun bu okyanus ülkesinde?’ sorusunu soramaması bize göre Batı’nın kirli politik yüzünün itirafıdır. Fransa’nın Yeni Kaledonya’daki ayaklanmalardan Türkiye ve Azerbaycan’ı sorumlu tutması utanmazlıktır. Dünya kabuk değiştirmektedir. Elbette bu sancılı olmaktadır. Yeni bir dünyanın kapıları zorlanmaktadır. Nasıl açılacağı, nelerle karşılaşacağı belirsizdir. 

BİZİM TEKLİFİMİZ HEPİMİZİN KAZANMASIDIR

MHP, Türk Kuşağı isimli çalışması ile fikri tefekkür marifetini kayda geçirmiştir. Parçalanan liberal düzenin kıyıya vuran enkazı, doğudan yükselen aydınlıkla kaldırılıp atılacaktır. Bu aydınlık, Türk aklıdır, ‘Türk Kuşağı’dır, Türk birliğidir. Türk Kuşağı stratejisi çerçevesinde takip edilecek her politika bu huzur ve barış kuşağını daha da genişletecek. Türkiye’nin çekim merkezi olması kaçınılmaz hale gelecektir. Başta ekonomi olarak pek çok alanda uygulanan oyun teorisinde oyunculardan biri kazanıyor, diğeri tamamen kaybediyorsa bunun adı sıfır toplamlı bir oyundur. Burada asıl öncelik kazanmaktır. Oyun teorisinde artı toplamlı oyunlar, işbirliğine ve müzakereye dayanmaktadır. Bizim teklifimiz herkesin kazanmasıdır. Böylelikle Türk-İslam medeniyeti yeni bir atılım ve hamleye sivrilecektir.

REİSİ’NİN ÖLÜMÜ: KAZA MI SABOTAJ MI?

İran Cumhurbaşkanı Reisi ve beraberindeki heyeti taşıyan helikopterin kaza geçirmesi herkesin hayatını kaybetmesine, küresel tedirginliğin üst seviyeye ulaşmasına yol açmıştır. İlk açıklamalardan anlaşılan Reisi’yi taşıyan helikopterin dağlık arazide kaza yaptığı yönündedir. Hakikaten kaza mıdır yoksa sabotaj mıdır bilemem fakat iç yüzünün en kısa sürede açıklığa kavuşturulması, üzerindeki sis perdesinin aralanması zorunluluktur. İsrail’in iddia edilen rolü, ABD’nin nerede durduğu mutlaka berraklaşmalı. Bugün İran’ın başına gelenin Allah korusun Türkiye’de de yaşanabileceğini düşünmek, karanlık mihrakların gerçek niyetini az çok yorumlamış olmamızın sonucudur. Tedbir, temkin, güvenlik önlemi kaçınılmaz ihtiyaçtır. Uluslararası bağımsız soruşturma komisyonu kurulmalı.

2. SEÇENEK YOK

FETÖ’cü hainlerin, “Onların reisini aldın, diğerlerinin de reisini yanına al” sözleri aklıma, “İtlerin duası kabul olsaydı, gökten yağan sadece kemik olurdu” sözünü getirdi. Eğer bir millet ilk zorlukta yüzyıllar boyu biriktirdiği haklarını kaldırıp atsaydı tarih diye bir şey olamazdı. Ya bütün haklarımızı sonuna kadar müdafaa edeceğiz ya da hakkımızdan vazgeçerek şerefimizi ayağa düşüreceğiz. Türkiye nazarında şimdiye kadar 2. seçenek diye bir şey söz konusu olmamıştır.

HDP VE DEVAMI SÖZDE PARTİ KAPATILMALIDIR

6-8 Ekim 2014’te 37 kişinin ölümüne yol açan isyanın azılı faillerinin hüküm almaları, hukuk devletinin gereğidir. İşlenmiş bir suç kimsenin yanına kalmayacaktır. Bu ülkenin havasını soluyup ekmeğini yiyenler ihanetlerinin hukuki faturasına da katlanmalıdır. Anayasa Mahkemesi, HDP’nin kapatma davasını niçin sürüncemede bırakmaktadır. HDP bugün değilse ne zaman kapatılacaktır? DEM’in Türkiye’ye kastetmesinin hesabı ne zaman sorulacaktır? Bay Zühtü’nün gitmesinden sonra AYM’nin elini tutan sanıyorum kalmamıştır. O halde bu iş bitmelidir. HDP ve devamı sözde parti kapatılmalıdır.

MENFUR EMELLERİN SONU YOKTUR

DEM eş başkanları mahkeme kararını tanımadıklarını açıklıyorlar. 42 yıl ceza alan terörist Demirtaş da bir ara sizin gibi atıp tutuyordu. Devletin birliği ve bütünlüğünü bozma amacında olanların hepsine sıra inşallah gelecek. Menfur emellerin sonu yoktur. 16 yaşındaki evladımız Yasin Börü’yü ve nice masum insanımızı katledenlere, ayaklanma çağrısı yapanlara sahip çıkanlar aynı suçun tarafındadır.

ÖZGÜR BEY’E SORUYORUM

Türkiye’yi başkalarının yönettiğini iddia eden Özgür Bey ve yönetimine soruyorum. İmralı canisinin ve terör mahkumlarının affını istiyor musunuz? Vatan topraklarının bir bölümünde bağımsız Kürdistan’ın kurulmasından yana mısınız? Türkiye’nin geleceğini kimlerle konuşuyorsunuz? Cezalar hukuksuz ise size göre hukuk nedir, adalet nedir, devlet nedir?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir